Paylaşan: Zoi KONSTANTİN
Ada deyince aklıma, bir martı gelir yarısı gümüş yarısı köpük, tıklım tıklım vapurlar gelir şehrin stresinden uzaklaşmaya çalışan insanları taşıyan, gün doğmadan denize ahşap teknesi ile rızkının peşine düşen balıkçı, renk renk kurdelalar, ponponlar, çiçeklerle süslü at arabalarını taşıyan çilekeş atların acı dolu bakışları…
Ada deyince aklıma Sait Faik Abasıyanık’ın bir şiiri gelir…
Bir Masa
Bize bir masa ayır Yanakimu
Aleksandra’mla benim için
Bir masa.
Üstü çiçeksiz
Örtüsü gazeteden
Şarabı aşktan
Hem hülyadan.
Aleksandra’m mızıka çalsın
Siyaha çalar parmaklarıyla
Güftesi bayağı şarkılar
Adi havalar.
Meyhane acı zeytinyağı koksun
Sen hoşnut ol Yanakimu…
