Fotoğraflar: Cenk GENÇDİŞ
Yazılar: Engin AKGÜN
BEŞİKTAŞ
Beşiktaş, meydandaki anıtlar ve yapılardan da anlayabileceğimiz gibi bazı Osmanlı kaptan-ı deryalarının ilgisini çeken bir semtti. Meydanda Mimar Sinan’ın Barbaros Hayrettin Paşa için yaptığı türbe bulunur. 1541 yılında yapılan türbenin karşısına 1940 yılında Barbaros’un anıtı yapılmış.
Anıtın hemen arkasında ilk olarak 1897 yılında kurulan Deniz Müzesi bulunur. Çeşitli dönemlerde farklı yerlerde bulunan müze, 1945’ten sonra bugünkü ana teşhir binasında hizmetine devam ederken, 2010 yılında yan tarafına yapılan ek binayla da modern bir görünüm kazandı.
Meydanın karşısında yine bir kaptan-ı derya olan Sinan Paşa için, Mimar Sinan’ın yaptığı cami bulunur.
Beşiktaş, Osmanlı İmparatorlarının, Topkapı Sarayı’ndan sonra ilk defa saray yaptıkları bölge olmuştur. Bir çeşit batılılaşma isteğiyle, Ermeni olan Balyan ailesinin mimarlığını yaptıkları Dolmabahçe, Çırağan ve Yıldız Sarayları 19. Yy’da bu amaçla yapılan saraylardır.
ORTAKÖY
Ortaköy’e giderken Galatasaray Üniversitesi ve Kabataş Lisesi olan binalar, Feriye Sarayları yani ikinci derece saraylardı. Bunlar şehzadeler ve Çırağan Sarayı çalışanları için yapılmıştı.
Sarayların bittiği noktada başlayan hanım sultan yalıları Ortaköy’ün ilk kimliğini oluşturmuş.
Ortaköy iskelesindeki Ortaköy Camisi de yine bir Balyan ailesinin eseri. Caminin yanındaki sadece dış cephesi kalmış yapı, 1. Abdülhamit’in kızı Esma Sultan’ın yalısıydı.
Ortaköy’de ayrıca bir Rum Ortodoks, bir Ermeni kilisesi, bir de Sinagog bulunur.
Ortaköy’deki alışık olduğumuz bir görüntü de 1973’te yapılan Boğaziçi Köprüsünün ayağıdır.
