Zeyrek’ten 5 fotoğraf…

”İşte kurşun kubbeler şehri İstanbul’dasın
Havada kaçan bulutların hışırtısı
Karaköy çarşısından geçen tramvayların camlarına yağmur yağıyor
Yenicami, Süleymaniye arkalarını kirli bir göğe vermişler
Hiç kımıldamıyorlar…’’
İlhan Berk
‘’…Balık dedin mi, oynamaz gözleri hiçbirinin, tertemiz bir resim gibi
bakarlar insana
Günlerce bakarlar, bıraksan yıllarca bakarlar belki
Gözlerin gibi senin, yıllardır unutamadığım
Ve bu yüzden olacak düşünmedim şimdiye kadar bir balığın ölebileceğini’’
Edip Cansever
‘’Terziler en çok şiire yakışır: Unutulmak ve eskimek için. Bir de
“Eskiden Terzi” diye bir şiire yazılmak için. Üstelik, unutulmak terziliğin
şanındandır. Terziliğin şanı unutulmaya kadardır. Siz hiç unutulmamış bir
terzi gördünüz mü? Unutulmamışsa, terzi değildir. Hatıra gelmeyen terzi ise,
bağışlamanın geniş gömleğini çoktan hazırlamıştır. Şimdi yenimiz dar
olmasaydı bir selam uçururduk terzi milletine, fakat sözün düğmesini ilikleme
vaktidir. Sözün düğmeleri yerli yerine iliklenmeli ki, terziler terzi, şairler
şair, oğullar da oğul olduğunu bilmelidir…’’
Haydar Ergülen
Sol fotoğraf:
‘’Terziler geldiler. Kırılmış büyük şeylere benzeyen şeylerle
daha çok koyu renklere ve daha çok ilişkilere
Bir kenti korkutan ve utandıran şeylerle.
Kumaşlar bulundu ve uyuyan kediler okşandı. Sonra
sonsuz çalgısı sevinçsizliğin.
Çay içmeye gidenler vardı akşamüstü, parklara gidenler de
Duruma uymak kısaltıyordu günlerini artamayan eksilmeyen bir hüzünle…
Yorgun ve solgundular, kumaşları buldular, kenti doldurdular
O çelenk onbin yıllıktı, taşıyıp getirdiler
Ölülerini gömmüşlerdi, kalabalıktılar, tozlarını silkmediler
Bütün caddeler boşaldı, herkes yol verdi…’’
Turgut Uyar

Sağ fotoğraf:
‘’…Bir şey vardı ısınmaz kalın kumaşların altında, kesip biçtiler
Patron çıkardılar, karşılaştırdılar,
Katlanılmaz bir uykunun sonunu kesip biçtiler
Şarkılara başladılar ölmüş bir at için
Makaslarını bırakmadılar
Bekleniyorlardı…’’
Turgut Uyar

Bir yanıt yazın