Kapalıçarşı-Nuru Osmaniye Cami Rotası

Fotoğraflar: Cenk GENÇDİŞ
Yazı: Engin AKGÜN

KAPALIÇARŞI

Fatih Sultan Mehmet zamanında yapıldığı düşünülen Kapalıçarşı’da 3600’e yakın dükkan bulunur. İçindeki cami, çeşme, lokanta, kahve ve muhallebicisiyle yaklaşık 40.000m2’lik kompleks bir yapıdır. Çarşının bugünkü haline Kanuni devrine kadar, yani yaklaşık 100 yıl süren eklemelerle gelmiş. İlk yapıldığında kira gelirleri Ayasofya’nın bakım ve onarımları için tahsis edilmiş.

Geçmiş yüzyıllarda yabancı gezginler çarşının sessizliğini ve dükkancıların ağırbaşlılığını anlatsalar da bugün İstanbul’un turistik yerlerinden biri olduğundan, bu özelliğinden uzaklaşmış durumdadır. Eskiden sadece Kapalıçarşı’nın içinde ünlenen halıcı ve kuyumcular, çarşının dışında açılan büyük dükkanlar yüzünden eski konumlarını kaybetmiş durumda olsalar da, günde 100.000’i aşan ziyaretçisi, bir zamanların Osmanlı İmparatorluğu’nun finans ve alışveriş merkezi konumundaki bu yapıya geliyor.

Çarşının merkezinde Cevahir (İç) Bedesten ve Sandal Bedesteni kubbeli yapısıyla dikkat çeker. Çarşının sokak isimleri, satılan ürünlere göre dükkanların ayrıldığını anlamamızı sağlar. (Aynacılar, Basmacılar, Çuhacıhanı, fesçiler, Hacıhasan…) 

Pazar günleri kapalı olan çarşıyı, diğer günler saat 19:00’a kadar ziyaret edebilirsiniz.

NURUOSMANİYE CAMİSİ

Yedi tepeli İstanbul’un ikinci tepesinde yapılan bu cami, 18. Yüzyıl yapısıdır. Mimari anlamda bir dönüm noktası olarak Avrupa mimarisinin etkisinde, Barok tarzda yapılan en büyük camidir. Sultan 1. Mahmut’un başlattığı cami,kardeşi 3. Osman zamanında bitirilmiş. Caminin mimari Mustafa Ağa ve Simeon Kalfa’dır.

Avlusu yarım daire şekliden 14 kubbe ile örtülürken, ortasında şadırvan bulunmaz. Kare planlı caminin mihrap kısmı dışa doğru çıkıntılıdır. 

Mimari üslup olarak klasik Osmanlı mimarisinden farklı bir şekilde gözükse de, ana mekan ve kubbe şekliyle Mimar Sinan’ın  Edirnekapı’daki Mihrimah Sultan Camisini andırır.

Bir cevap yazın